Haberler

09
Mar 2015
Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

İTÜ Bilim, Mühendislik ve Teknolojide Kadın Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İTÜ BMT-KAUM) tarafından Dünya Kadınlar Günü kapsamında “Üniversitelerde Cinsel Taciz ve Ayrımcılık” konulu panel gerçekleştirildi.

Maden Fakültesi ev sahipliğinde 9 Mart 2015 Pazartesi günü düzenlenen panelin açılış konuşmasını, BMT-KAUM Müdürü Prof. Dr. Fatma Arslan yaptı. İşletme Fakültesi Öğretim Üyelerimiz Doç. Dr. İpek İlkkaracan Ajas ve Yrd. Doç. Dr. Çiçek Ersoy, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyemiz Yrd. Doç. Dr. Ayşe Akalın, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezinden Cem Demirbaş ve İTÜ Kadın Araştırmaları Kulübünden Aslı Ateş ise panelist olarak etkinlikte yer aldı.

Etkinlikte ayrıca cinsel taciz ve ayrımcılığa ilişkin yasal düzenlemeleri içeren bilgilendirme broşürleri ile İTÜ BMT-KAUM’un 2014 Aralık’ta yayına başlayan dergisi Mimoza’nın ilk sayısı katılımcılara dağıtıldı.

‘İTÜ’de önemli adım’

Doç. Dr. İpek İlkkaracan, oturum başkanı olarak paneli açarken İTÜ’de yeni kabul edilen Cinsel Taciz ve Ayrımcılığı Önleme Yönergesinin, üniversitemizde toplumsal cinsiyet eşitliğinin yayılması açısından öneminden ve diğer üniversiteler için örnek niteliği taşıdığından bahsetti. İlkkaracan ayrıca, Türkiye’de kurulan CTS (Cinsel Taciz ve Saldırı) Dayanışma, Haberleşme ve İşbirliği Ağı ile İTÜ’nün buradaki rolünden de bahsetti.
‘Ortak akıl ve tepki uyandırılmalı’

Cem Demirbaş, gelişim psikolojisi açısından ele alındığında bireyin aile ile başlayan eğitim sürecinin kadın erkek algılarını belirlediğini, kültürel ve sosyolojik dinamiklerin “güç-hak-inanç-erkek-kadın” kavramlarına getirdiği toplumsal bakış açısının “kadına cinsel taciz” olgusunun belirleyici karakterleri olduğunu söyledi. Demirbaş, farkındalık yaratmak ve önleyici çalışmalarla toplumda ortak akıl ve tepki uyandırmak adına, cinsel taciz ve ayrımcılıkla ilgili her tür faaliyetin başta üniversiteler olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Utanç kadının değil tacizcinin’

Yrd. Doç. Dr. Ayşe Akalın ise kadına yönelik tacizin genel sosyolojik anlamlarına değindi. Akalın, şunları kaydetti:

“Bugün Türkiye toplumunun hızla değişmesi sebebiyle, geleneksel ile modern toplum arasında açık ya da doğrudan yaşanan çatışmalar, aralarındaki gerilimi kadın kimliğinin üzerine yüklemektedir. Güncel bağlamın böylesi olduğu bir durumda İTÜ gibi toplumda her zaman öncü rol üstlenmiş kurumların da kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesinde merkezi bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda yakın zaman önce uygulamaya giren ‘Cinsel Taciz ve Ayrımcılığı Önlenme Yönergesi’ hem idari hem de sembolik olarak büyük önem taşımaktadır. Ancak burada unutulmaması gereken şey, dünyanın en iyi ve açık görüşlü genelgesinin dahi onu uygulamaya sokacak anlayış değişikliği olmaksızın yetersiz kalacağıdır. Kadına yönelik tacizin en yaygın özelliği, söz konusu suçun faili ile değil mağduru ile anılan bir ‘utanç hali’ şeklinde ortaya çıkmasıdır. Bu durum da mağdur kişilerin kolaylıkla ortaya çıkamamasına ve böylece de tacizin gündelik olarak süregelmesine sebep olmaktadır.  Bu yüzden kadına yönelik tacizin önlenmesine yönelik eylem planları ancak ve ancak kurumsal kültürün de bu yönde değişmesi ile mümkündür. ‘Utanç’ hissi, kadının omuzlarında alınıp tacizin failine doğru yönlendirilmelidir.”
‘Tazminat doğurur’

Yrd. Doç. Dr. Çiçek Ersoy da Cinsel Taciz ve Ayrımcılığı Önleme Kurulunun hukukçu üyesi olarak yaptığı konuşmada, cinsel taciz ve saldırı fiilinin hukuki sonuçlarını anlattı. Cinsel tacizin TCK’ya göre suç niteliğinde olduğundan, buna ek olarak aynı fiilin özel hukuk açısından da tazminat borcu doğurabileceğinden bahseden Ersoy, faile karşı üniversite bünyesinde açılan disiplin soruşturmalarında nasıl bir usul izlendiği, hangi fiillerin taciz suçunu oluşturduğu, soruşturma taraflarının temel hakları ve ispat aracı olarak ne tür delillere dayanabileceğini açıkladı. Ersoy, cinsel tacizi önleme kurulu inceleme ve raporlarının hukuki niteliğinden bahsederek, yasal kapsama ilişkin soruları yanıtladı.

Panel, Kadın Araştırmaları Kulübü temsilcisi Aslı Ateş’in kulübün faaliyetlerinden bahsetmesi ve yönerge üzerinden öğrencilerin taleplerini anlatması ile sona erdi. Ardından kokteyl verildi.